NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-HAC

<< 1301 >>

دور مكة

303- Mekke Evleri

 

أنبأ يونس بن عبد الأعلى قال حدثنا بن وهب قال أخبرني يونس بن مزيد عن بن شهاب أن علي بن حسين أخبره أن عمرو بن عثمان أخبره عن أسامة بن زيد أنه قال يا رسول الله أتنزل في دارك بمكة قال هل ترك لنا عقيل من رباع أو دور وكان عقيل ورث أبا طالب هو وطالب ولم يرث جعفر ولا علي شيئا لأنهما كانا مسلمين وكان طالب وعقيل كافرين فكان عمر بن الخطاب من أجل ذلك يقول لا يرث المؤمن الكافر

 

[-: 4241 :-] Usame b. Zeyd der ki: Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e "Ey Allah'ın Resulü! Mekke'de konaklayacak mısın?" diye sorduğumda: "Akil bize (Mekke içinde barınabileceğimiz) ev mi bıraktı?" cevabını verdi. Akil, Talib ile beraber Ebu Talib'e varis olmuş ve Müslüman oldukları için, Hz. Ali ile Cafer'e bir şey bırakmamışlardı. O zaman, Akil ve Talib kafirdi. Bu sebeple Ömer b. el-Hattab: "Mümin, kafire varis olamaz" derdi.

 

Tuhfe: 114

 

Diğer tahric: Buhari (1588, 3058, 4282), Müslim 1351 (439,440), Ebu Davud (2010, 2910), İbn Mace (2730,2942), Ahmed, Müsned (21766), İbn Hibban (5149).

 

 

أنبأ محمد بن رافع قال حدثنا عبد الرزاق قال أنبأ معمر عن الزهري وأنبأ إسحاق بن منصور قال أنبأ عبد الرزاق قال أنبأ معمر والأوزاعي عن الزهري عن علي بن حسين عن عمرو بن عثمان عن أسامة بن زيد قال قلت يا رسول الله أين ننزل غدا وذاك في حجته فقال وهل ترك لنا عقيل منزلا اللفظ لإسحاق قال أبو عبد الرحمن حديث الأوزاعي غير محفوظ

 

[-: 4242 :-] Usame b. Zeyd der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e, hac yaptığı zaman: "Ey Allah'ın Resulü! Yarın nerede konaklayacaksın?" diye sorduğumda:

"Akll bize (Mekke'de içinde bannabileceğimiz) ev mi bıraktı?" cevabını verdi.

Lafız ishak'a aittir.

Nesai der ki: "Evzai'nin hadisi mahfuz değildir."

 

Tuhfe: 114

 

Diğer tahric: Buhari (1588, 3058, 4282), Müslim 1351 (439,440), Ebu Davud (2010, 2910), İbn Mace (2730,2942), Ahmed, Müsned (21766), İbn Hibban (5149).

 

 

أنبأ قتيبة بن سعيد قال حدثنا بن أبي عدي عن داود عن عامر عن عائشة قالت قال رسول الله صلى الله عليه وسلم لا يدخل الدجال مكة ولا المدينة

 

[-: 4243 :-] Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

"Deccal, ne Mekke'ye, ne de Medine'ye giremez" buyurdu.

 

Tuhfe: 16170

 

Hadisi Kütüb-i Sitte sahiplerinden Sadece Nesa! rivayet etmiştir. ayrıca Ahmed, Müsned (26047)

 

 

أنبأ محمد بن المثنى قال حدثنا الحجاج قال حدثنا حماد قال أنبأ داود بن أبي هند عن الشعبي عن فاطمة بنت قيس أن رسول الله صلى الله عليه وسلم جاء ذات يوم مسرعا فصعد المنبر فنودي في الناس أن الصلاة جامعة فاجتمع الناس قال يا أيها الناس إني لم أدعكم لرغبة ولا لرهبة نزلت ولكن تميم الداري أخبرني أن أناسا من أهل فلسطين ركبوا البحر فقدمتهم الريح إلى جزيرة من جزائر البحر فإذا هم بدابة أشعر لا يدرى أذكر هو أم أنثى من كثرة الشعر فقالوا ما أنت قالت أنا الجساسة قالوا أخبرينا قالت ما أنا بمخبرتكم ولا مستخبرتكم ولكن ههنا في هذا الدير من هو فقير إلى أن يخبركم وإلى أن يستخبركم فأتوا الدير فإذا هم برجل ضرير مصفد في الحديد فقال من أنتم قالوا نحن العرب قال هل بعث النبي قالوا نعم قال فهل اتبعه العرب قالوا نعم قال ذاك خير لهم ثم قال ما فعلت فارس قالوا تدفق ملأى قال فما فعلت بحيرة الطبرية قالوا هي تدفق ملأى قال فما فعل نخل بيسان قالوا قد أطعم فوثب وثبة حتى خشينا أنه ينفلت فقلنا من أنت قال أنا الدجال قال أما إني سأطأ الأرض كلها إلا مكة وطيبة فقال النبي صلى الله عليه وسلم فأبشروا يا معشر المسلمين هذه طيبة لا يدخلها

 

[-: 4244 :-] Fatıma binti Kays'ın naklettiğine göre, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) bir gün hızlı bir şekilde gelip minbere çıktı. Halk çağrılıp toplandıklarında şöyle buyurdu:

 

"Ey insanlar! Ben sizi bir şeyden korkutmak veya hoşlanacağınız bir şey söylemek için toplamadım. Temim ed-Dari'nin bana haber verdiğine göre, Filistin halkından bir grup deniz yolculuğuna çıkmışlar ve rüzgar onları adalardan birine savurmuş. Orada kıllı bir hayvanla karşılaşmışlar. Kıllarının çokluğundan bu hayvan'ın dişi mi, yoksa erkek mi olduğunu bilememişler ve: «Sen kimsin?» diye sormuşlar. Hayvan: «Ben Cessase'yim» karşılığını verince: «Bize (Cessase'nin ne olduğundan) bahset» dediler. O: «Ne ben size bir şeyi söylerim, ne de bana bir şey söylemenizi isterim. Şu manastırda size istediğinizi anlatacak ve sizden de bazı şeyleri anlatmanızı isteyecek biri vardır» karşılığını verince, manastıra gittiler ve demirlerle bağlanmış hasta bir adamla karşılaştılar. Adam: «Siz kimsiniz?» diye sorunca: «Biz Arabız» cevabını verdiler. Adam: «(Beklenen) Peygamber gönderildi mi?» diye sorunca: «Evet» karşılığını verdiler. Adam: «Araplar ona tabi oldular mı?» sorusuna: «Evet» karşılığını verdiler. Adam: «Bu, onlar için hayırlıdır» deyip: «Farisiler ne yaptılar?» diye sordu. Onlar: «Henüz onlara galip gelmedi» cevabını verince, adam: «Onlara muhakkak galip gelecek» deyip: «Zuğar pınarı ne durumda?» diye sordu. Onlar: «Suyu bolca akıyor» cevabını verince: «Tarabiyye gölü nasıl?» diye sordu. Onlar: «Onun da suyu çoktur» karşılığını verince: «Beysan hurmalığı ne durumda?» diye sordu. Onlar: «Evet, meyve veriyor» cevabını verince, adam öyle bir sıçradı ki, bağlı olduğu demirlerden kurtulmasından korktuk ve: «Sen kimsin?» diye şorduk. Adam: «Ben Deccal'ım. Mekke ve Taybe (Medine) dışında ayak basmadığım yer kalmayacaktır!» dedi." Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) devamla:  "Sevinin ey Müslümanlar! Deccal bu Taybe'ye giremeyecek" diye ekledi.

 

5566'da gelecektir. - Tuhfe: 18024

 

Diğer tahric:  Müslim 2942 (119, 120, 121, 122), dd (2288, 4326, 4327), İbn Mace (2024, 2036, 4074), Tirmizi (1180, 2253), Ahmed, Müsned (27102), İbn Hibban (3730, 4251, 4252, 6787, 6788, 6789).

 

 

أخبرني محمد بن قدامة قال حدثنا جرير عن مغيرة عن الشعبي قال قالت فاطمة بنت قيس قال النبي صلى الله عليه وسلم إنه لم يكن نبي قبلي إلا حذر أمته الدجال وإنه فيكم أيتها الأمة وإنه يطأ الأرض كلها غير طيبة هذه طيبة

 

[-: 4245 :-] Fatıma binti Kays, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Benden önce, ümmetini Deccal konusunda uyarmayan hiçbir peygamber yoktur. Ey ümmetI O içinizdedir. Yeryüzünün her yerini dolaşacak, ancak Taybe'ye giremeyecektir. Bu (şehir) Taybe'dir" buyurduğunu nakleder.

 

Tuhfe: 18027

 

Diğer tahric:  Müslim 2942 (119, 120, 121, 122), dd (2288, 4326, 4327), İbn Mace (2024, 2036, 4074), Tirmizi (1180, 2253), Ahmed, Müsned (27102), İbn Hibban (3730, 4251, 4252, 6787, 6788, 6789).